Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk romanında neden özgün karakter yaratmada sıkıntı yaşanıyor?
Türk romanında derinliği ve karmaşıklığı olan çok yönlü karakterlerin yaratılmadığından yakınılır sık sık. 19. yüzyıl romanında Dostoyevski, Tolstoy, Flaubert gibi yazarlar bireyin kendine özgü kişiliğini yakalamak için onların iç dünyasına yönelir, çok çeşitli yönlerini sahnelerken derinliği olan karmaşık tipler yaratmışlardır. Bu karakterlere
Sayfa 330 - İletişim Yayınları, 10. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
“Tanzimat romanında yalnız dış çatışma vardır.(…) Aşk-ı Memnuda, ise başka bir tür çatışma, bir iç çatışma başlıyor.”
Reklam
İspanyol romanında Türk detayı . . .
Bir kez, Türkiye'de yetişen siyah güllerden söz etmişlerdi ona; belki de en anlamlısı onlar olurdu, ama bahçesinde yetiştirmek için bulamamıştı onlardan.
Güncelliğini Koruyan Oyalı Fiskos Örtüleri
Kültürel yaşamın giderek eğlence sanayiine bitişmesinin örneklerini edebiyat alanında izlemek de mümkün. Yazınsal ürünlerde de bir duyarsızlaşma gözlemlendiğini söylemek faz­la iddialı görülmemelidir. Gerçekten de bir zamanlar, özellik­le Türk romanının başat özelliği olan yoksulluk ve eşitlik so­runlarına ilginin son derece azaldığını söylemek mümkün gö­rünüyor. Gelir dağılımındaki eşitsizliğe, işsizlik sorunlarına yapılan vurgulara pek rastlanmıyor artık. Buna karşılık, erotik ve pornografik olana ilginin yanı sıra tarihin tacizi gibi bir nitelemeyi kışkırtacak ölçüde bir ta­rihsel konu düşkünlüğünün ön plana çıktığı görülüyor. Em­peryal ülkelerde tecimsel (ticari) başarısı denendiğini için Türkiye'de de hemen moda haline gelen popüler nitelikteki tarihsel romanlar, işin dedikodu yanını kışkırtıcı özellikleriy­le dikkati çektiler. Selim İleri, gerçekten yazınsal değere sahip olan Kırık Deniz Kabukları adlı romanında Atatürk ile Fik­riye Hanım arasındaki ilişkiyi ilk kez anlatmasına rağmen, roman genel okur tarafından pek ilgiye değer görülmemiştir. Ama Hıfzı Topuz'un Fikriye adlı romanı, Gazi adıyla birlik­te pazarlandığı için çok satanlar arasına girmeyi başarmıştır. Tarihsel roman, emperyal kanon bağlamında, macera ve aşk izleklerinin popüleştirilmiş formunu oluşturuyor.
Sayfa 16 - İşKitabı okudu
"Manik depresif (Bipolar Bozukluk) teşhisiyle defalarca o kliniklerde kalır ve oradan öyle kolayca çıkılmadığını hayat ona gösterir. Kaç kere aldığını sayamadığı elektroşokları
Leyla Erbil
Leyla Erbil
'e yazdığı mektubunda giyotine benzetir. Ölüme koşa koşa gittiği gibi yaşamı da kucaklar
Kafka Okur Dergisi Yayınları - Dünyanın Kıyısından Sarkan Yazar: Tezer Özlü - Yazan: Cansu Tok
Garson, masayla mutfak arasında koşuşup duruyordu. “Evet beyim, geliyor beyim, şimdi hazır beyim.” Turgut, masalardaki aşırılığı yeterli bulunca, birden garsonun hızını kesti: “Oldu artık. Şimdi bizi rahatsız etmek yok. Bu masayı unut, ben seni hatırlayıncaya kadar.” Gülerek Metin’e baktı: “Her şey tamam mı? Muhabbete geçelim mi?” Garson, Turgut’u
Reklam
II. Abdülhamid devri hayatta hiçbir harekete müsaade etmeyen sıkı bir baskı devridir. Bu devirde aydınların aldığı tavır dışarı kaçan ihtilalciler müstesna- umumiyetle Ahmed Cemil'inden farksızdır. Onlar da seyrederler müteessir olurlar ve hayal kurarlar. Devrin hâkim vasfı can sıkıntısıdır, Mehmed Rauf, Eylül romanında, bu can sıkıntısını kuvvetle tasvir etmiştir. Hareket etmeyen ve canı sıkılan insanlar, zamanı öldürmek için oyalanırlar. Oyalanma kelimesi ile oya arasında bir münasebet vardır. Aşk-ı Memnu romanının kahramanı Adnan Bey, boş zamanlarını "oymacılık"la geçirir. Devrin hem hâkimi, hem mahkûmu olan II. Abdülhamid'in iyi bir oymacı olması tesadüf eseri değildir. Hareket kabiliyetini kaybeden hükümdarın da canı çok sıkılıyor ve oyalanmak için oyma yapıyor veya polis romanları okuyordu. Zamanın âdeta durduğu böyle bir durumda en küçük nüansa önem verilir. Büyük aksiyonlar ince duyguları yok eder. Ne Ahmed Cemil, ne Adnan Bey hareket adamlarıdır. Onların bütün davranışlarında kadınlara has bir incelik ve zarafet vardır. Halid Ziya'nın en çok sevdiği ve tekrarladığı kelimeler "zarif" ve "mini mini"dir. Onun bütün romanları "zarif" ve "mini mini" eşyalar, tavırlar, jestler, duygular ve hayallerle doludur.
Sayfa 446 - Mâi ve Siyah Romanının Üslûbu Hakkında
Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.